27 Ocak 2009 Salı

mine hanım fact number one

gecenin bir yarısı bi şekil uyandım.. "ııııh, yok uyucam yaaa... valla uyucam..... tamam kalktım.." ole bakındım etrafıma.. değişen hiç birşey yok, evt uyandık! once sudoku çabalamaları, sona madem uyandın ve uykun yok, bari kitap oku diyerekten, bir onceki yazıda bahsettigim türkçe kelimelerle dolu kitabı aldım elime..

bir sure sonra, kendimi karşı konulmaz bir biçimde bulduğum durum manzarasını tarif ediyorum şimdi: mutfaktayım! elimde vişne kavanozuna bandırıp da cıkardıgım kahvaltı bıçağım, öbür elimde sigaram; gözüm mutfak masasında açık duran satırlarda.. hadi neyse buraya kadar fena sayılmam. ama sonra, bilinçsiz bir şekilde ocaktaki suyun altını yakıyorum; kahve fincanına az bi kahve koyuyorum: düsünce su, "gece olmus saat 4, cok kahve koymayayim ki, iice uykum kaçmasın.. hmmm ne 'söylen' mi? yok yaaa o kelime 'söylem' diilmiydi?.. "

su ısındı, kahve fincanına suyu doldurdum. alışkanlık işte fincanın hepsini asla doldurmam, yarıdan biraz fazla koyarım hep. bunun sebebi aslında basit hem sakarlığıma güvenerek orda burda kahve lekesi bırakma ihtimalini azaltmak, hem de ben kahveyi saatlerce içebilirim soğusa da farketmez, bari az olsun ki hemen bitsin, sona tekrar sıcak kahve alayım.. (gerci bu konu da mine hanım fact'lerine giriyor ama daha sonra) hmmm, neyse ne diyordum.. evt, fincanı yarıya kadar doldurdum, masaya yoneldim.. ama bir an durdum ve vazgectim buzdolabına yöneldim: "yaaa şimdi az koydum ama kahve kahvedir, ben en iyisi uzerine süt ekleyeyim de uykum kaçmasın, hem iyi olur sıcak süt gibi " derken elimde rengi bayaaa süte kaçan, kahve tadını zor bela alabileceginiz bir kahveyle mutfakta gecenin bir yarısı otururken buldum...

>>> bir an söle kendimden uzaklaşıp bi baktım yine kendime: Annneeeee!!!!!

IMG_5941
öpüldünüz mine hanım...

3 yorum:

iklim kılıç dedi ki...

anne! anneciğimmm

denizero dedi ki...

__birileri annesini özlemiş galba :))__

Neslihan dedi ki...

Anne hic degismemis haa..ayni tanidigim gun gibi duruyooo..