30 Ocak 2015 Cuma

seçmece ve bir alışveriş bir fiş..

Evet ne diyodum.. seçmece yapalım o zaman:

> Capitol Radio dinliyorum arabada, yol süresince, 80'ler, 90'lar 00'ler falan yabancı çalıyor.. hoşuma gidiyo valla :) hatta 2 gündür her arabaya binişimde ACE OF BASE parçalarına denk geliorum! hatta bi de üzerine sesi açıyorum falan :) hemen bir benzetmeyle kapatayim konuyu, ACE OF BASE yabancı müziğin halk türküsü gibi değil mi? akılda kalıcı sözler, nakarat melodisinin dile dolanması gibi şeylerden.. tarzı marzı değil tabiki dediğim yahu, hani dinlediğinizi kimse bilmesin istersiniz, "farkındayım ama tarzım diil" bakışı atarsınız ya ondan işte :)

http://photos-f.ak.instagram.com/hphotos-ak-xfa1/t51.2885-15/10932422_1573967022843613_80030154_n.jpg

> Geçenlerde alt kattaki teyze kapımızı çaldı. Kapıyı açtığımda şöööle bi kanım çekildi Amaaaaaaan, şimdi ses mes olaylarına giricek, bana "Evladım, ama biraz abartmadınız mı? bangır bandgır? valla bir gün ölüp kalıcam!" dicek diye :) Neyse, açtım kapıyı, mutfak tavanından su damlıyormuş... dedi, bunun bi çaresine baksak? bakalı teyzecim hemen :) tesisatçı çağırıldı felan, mevzu şuymuş: bulaşık makinesinin gider borusuna bağlanan kısım tıkanmış ilerice, falan da filan..

Apartman hayatından bilinir ki, racon şu'dur:
eğer tavandan su mu bişiler damlıyorsa, üst kattaki sorumludur: tesisatçısından, ücretine üst katın k.çına girer :) ee bizim tıkalı boru açılması işlemi de bize girdi tabi :) yaw tamam çok bişi değil de, durduk yere havaya atılan paralardan bir guble oldu :)

Olsun, olsun teyzeciğimin rahatı, motivasyonu daha önemli tabiki :) ne de olsa "bizim üst kattakiler de gürültülü bayaaaa" teyzesi bizimkisi :)

> Havaya atılan paralar demişken, mart ayı yaklaştıkça iiice sinirlerimi oynatan bir diğer mevzuu ise; herkezin başında olduğu gibi: ASFALT KATKI PAYI meselesi.. valla sordum, SSK ödiyeceğiz.. sizin oralar nasıl bilmem ama, bizim mahallede 2013 yılında atılan asfaltın parasıymış bu :S o ne demek ya???? 2013 yılında ben burdaydım? bişi görmedim? zaten de, nedir yani? Hayır biz bu devlete neden vergi veriyoruz ki? devletin görevi değil mi zaten, yol? eskiden su, elektrik de vardı ama onlar gitti tamam da..

Şöyle bir kamu spotu vardı ya :)
bayaa uzunmuş aslında, ben daha kısa hatırlıyorum.. prodüksiyon yani.. 
özellikle 3:50 kısmını tekrar bi izleyelim :)




29 Ocak 2015 Perşembe

One a day artist: Andreas Scheiger

aRKADAŞ yok böle birşey :) kafayı yemiş :)
buyrun önce behance portfolyo linki:

https://www.behance.net/andreasscheiger

sonra işlerden bir iki üç:
Evolution of Type serisinden..


 


A hEY Hey HEy!!!


peyniraltı: Murat Tarhan on behance: https://www.behance.net/gallery/13042959/PATTERN-IN-ANIMALS

yarıyıl tatilini sonuna kadar zorlayıp, işte şimdi masamda ders dosyalarım, kırtasiye listem, notlarım, fotokopilerim ve ben sondakka cümleleri yazmaktayım...

İşim gücüm çok diye blog yazamazken; accık çalışılmalı, accık da gezmelikten hallice yorulmalardan yazamadım bu sefer de :) gezme derken, anıttepe-tunalı-çankaya civarı gezmeleri sadece.. yok yok, bi yerlere gittiğim yok :) buzeller de sıkıcan iyidir çalışmalarında.. evin şekli 3 haftada 3 kere değiştirildi :)

neyse uzatmayayim devrik türkçe olmayan kelimelerli cümlelerimi ...

sevgiyle kalınız :)

12 Ocak 2015 Pazartesi

ilasik göz tedavisi oldum ya ben! (6.gün)

evet. sanıyorum 14-15 yaşımdan beri gözlerim bozuk benim, en son geldiğim nokta 4.50-4.75 miyop, 2 küsür de astigmat ile yarı kör hayatımı sürdürmekte iken, dedim ki yahu şu göz çzdirme nedir ne değildir, bir bakayim değerlendireyim, olmadı uygulayayim :) başlıyoruz:

> ilk muayene...
öncelikle, ankara'da nereye gidilir diye bakınırken; kudret göz ve dünya göz seçenekleri arasından Dünya Göz (Tunus) hastanesinden randevu aldım... Randevuyu lazer tedavi muayenesi diye alıyorsunuz; 2 saat kadar sürebilen bir süreç, gözün uygunluğunu, kornea kalınlığını ölçmeyle ilgili tetkikler yapılıyor... tedavinize en uygun olabilen yönteme burda karar veriliyor...

rezalet bir lens kullanıcısı olduğum için, biraz çekinerek gittim açıkcası.. ( Önemli not; randevunuzdan 2-3 gün öncesinden lensleri çıkartmanız daha iyi bir sonuç veriyor..)

ilk muayenede, ilk tetkiklerden sonra gözünüze bir damla yapılıyor ve 45 dak. bir saat bekleniyor, göz bebeğinizin iice açılması için.. böyle yakını göremiyor hale geliyorsunuz, heryer pallak pallak falan :) neyse, sonra o muayeneyi de atlatınca doktorun ofisine alıyorlar, ve bir de doktor klasik uzaktan okutulan harf şeysi muayenesini yapıyor.. diğer çıktılarla birlikte (ki bunlara göz haritası deniyor), tedavinizi yorumluyor.. Benim muayene iyi geçti ve İLASİK denilen tedaviyi önerdi, hemen operasyon randevusunu aldık tabi :)

 

> ilasik veya lasik operasyonu!!!
7 ocak'ta olan randevuma saatler kala bi gerginlik oldu tabi :) ordan burdan okuduk tabi ama yine de bi "otomatik portakal" hissiyatı tedirginliği oluyör :) yani ben ki, diş muayenesinde bile alet edavatı görmiyeyim, gerilmeyeyim diye gözlerimi kapatan biri olarak; herşeyi görecek olmak biraz gerdi beni.. hatta operasyonu beklerken, "yaaa, lüks oldu bu amelliyat, vaz mı geçsem? noolur ki?" diye içimden söylendim bile :) 20 sene gözlük takmışım, noolcak bi 30- 40 sene daha takarım? diye kendi kendine cümlelerden...

Neyse, diyeceğim o ki; hiiiiiiiç bir alakası yok! o kadar gerilmeye değmezmiş valla! :)
Dur dur anlatayim adım adım..

> operasyon odasına alındım, önce üzerime bi amelliyat giysisi, başıma da bone verdiler... odada iki aşamalı bir operasyon desk'i var.. siz ortaya yatıyorsunuz; önce birinci konsolda (resme göre sağ) bir işlem, sonra kayıyor koltuk, ikinci konsolda (resme göre sol) son işlem yapılıyor:



 > ilk aşama; 
size teknik olarak anlatmıcam, hastanın gözünden, (ben oluyorum :), hissiyat olarak anlatıcam..
ilk önce gözünüzü açık tutmak için, sanıyorum çerçeve gibi birşey geçiriveriyo gözünün etrafına.. göz kırpmayı engellemek için.. tabi bu arada bir damla da yapıyor ki, kurumasın gözünüz.. hiç sıkıntı yapmayın, zaten kırpamıyorsunuz ve ne kadar sakin durmaya çalışırsanız o kadar rahat geçiyor aşamalar.. gözünüz açık dururken, aleti yaklaştırıyor ve kapak gibi birşey üzerine kapanıyor, ve biraz bastırıyor alet.. bişey olacak diye bekliyorsunuz ama sadece biraz baskı hissediyorsunuz o kadar... sonra ikinci göze yapıyor, ve çıkartıyorlar o çerçevemsi şeyi..

burada bence doktor'un tavrı çok önemli, benim doktorum sürekli benle konuştu ve aşamaları anlattı.. sakinleştiriyor bu konuşmalar, iyi birşey :)

> ikinci aşamaaaaa;
biraz bekliyorsunuz, o arada hesaplama falan yapıyor alet sanırım.. sonra yattığınız koltuğu sağa doğru kaydırıyorlar ve ikinci aşama aletine geliyorsunuz.. bu alette gözünüze yaklaştırılan ekranda aşağıdakine benzer bir görüntü görüyorsunuz..


 tabi bu arada tek gözünüzü amelliyat örtüsü gibi birşeyin altına alıyorlar, hijyeniklikle ilgili oldugunu düşünüyorum :) böyle, yapışkan birşey geçiriyor göz etrafına sonra deliği açıyor... neyse, bu aşama diğerinden daha az sıkıntılı ama birazcık daha uzun, ve esas olay burada gerçekleşiyor.. gözünüze yapılan bir damla da, iice gözü uyuşturuyor - İĞNE YAPILMIYOR, SADECE DAMLA; dişçilerin kullandığı aletlere benzer bi aletle gözünüze dokunuyor, GÖRÜYORSUNUZ AMA HİSSETMİYORSUNUZ! bi tırsıyorsunuz hakkaten ama, valla hiç bişi hissetmiyorsunuz.. bu aletle gözünüzün üzerinden bir tabaka kaldırıyor ve hop görüntü bum bulanık oluyor! sonra işleme başlıyorlar: bulanık bile olsa yukarıdaki şekle bakmanız gerekiyor.. şeklin ortasında kırmızı bir ışık yanıp yanıp sönüyor, bi ara görüntü daha da bulanıyo, sonra geliyo sonra bulanıyor falan filan.. tak tak tak tak diye lazer sesi duyuyorsunuz, ama sıkıntı yok, öylece durmanız ve kırmızı ışığa bakmanız gerekiyor.. benim hatırladığım görüntü böyle:




sonra doktor diyo ki: "aaaaa bitti bileeeee :)" şimdi diğer göz :)

bütün bu aşama, iki göz toplamda yaklaşık 5 dakika falan sürüyo.. bu arada konuşabiliyorsunuz.. ben olaya alışıp, gerginliğimi atınca bayaaa "aaaa acaip bişi ya bu!" "aaaa vallla, ne acaip yaaa" diye diye bitirdim :)

sonra doktor bir aletin ucunda gazlı bez gibi birşeyle gözü siliyo, bi 5-6 kere gözünüzün üstünden ufacık bi bezimsi bişi geçiriyo: ama merak etmeyin, bunu da GÖRÜYORSUNUZ AMA HİSSETMİYORSUNUZ...

> operasyon bitti:) 
hemencecik kaldırıldım, odadan çıktım, üstümü başımı değiştirdim ve annem ve taylan'ın yanına bıraktılar beni :)

> operasyon sonra 15-20 dakika:
oturdum yanlarına, aaa bitti, gitti falan derken bekleme odasında televizyon açıktı, Paris'teki dergiye yapılan suikast haberleri vardı, ve birden okuyuverip, "aaa ölü sayısı 12'ye mi çıkmış?" dedim.. annem de, okuyabiliyor musun? diye sordu, o zaman farkettim :) harbi lan okuyorum bayaaa :)

tabi gözler sulanık, bulanık biraz.. kısıyorum elimde olmadan.. ama görüyorum yaaaani!

bi 15 dakika sonra tekrar doktorun odasına aldılar, bir daha bi kontrol yaptı doktor bey; sonra dedi ki, had git artık sen, herşey yolunda :) yarın sabah gel kontrol edelim.. ha, bu arada gözünüzün üzerine bir lens yerleştiriyorlar korumak için, sabah kontrole gittiğnizde çıkarıyor hemen.. hiç merak etmeyin, HİİİİÇ ACIMIYOR :)

> operasyon 'dan sonra 1-5 saat
Lasik operasyonun tek sıkıntılı saatleri.. operasyondan sonra zaman ilerledikçe gözleriniz yanmaya başlıyor.. yani bi 1 saat sonra, bayaaa yanıyor ve sulanıyor.. görme bulanıyor.. yanma hissini şöyle anlatabilirim, saaaatlerce havuzda kaldıktan sonra çıkınca gözler yanar ya, işte bu yanmaya, soğan soyunca göz yanmasının 10 katını ekleyin... dürüst olmak gerekirse bu kısım biraz acıyor hakkaten, ama çok büyük bir sıkıntı değil yani :) en iyisi uyumak, yani gözleri kapatmak.. bir de ben, korktugum için, eve gelince damlalarımı yaptım ve bir tane de apranax aldım, nolur noolmaz diye.. sonra uyudum.. ilk gün 1'er saat arayla ilaç-damla yapıyorsunuz, sonra gitgide azalıyor.. ve doktorun da dediği gibi, bir anda geçiveriyo :)

operasyonu 3 gibi yaptılar, yanma hissi uyumalar arasında 8-9 gibi tamamen geçti :)

şu an 6. gündeyim.. biraz kızarıklık var, damlalarımı yapıyorum bi 10 gün sürecek.. sonrasında da göz yaşı damlası 3-4 ay sürecek.. ama şimdiden gayet net görüntüye ulaştım! ki doktor dedi ki, git gide netleşecek :) herkese tavsiye, boşu boşuna gözlük-lens ugraşmayın, hemen yaptırın, normal insanların arasına karışın derim :)


bu resim 2. gün'den..

detaylı bilgi ve sıkça sorulan sorular için:
http://www.dunyagoz.com/tedavi-hizmetleri/refraktif-cerrahi-kirma-kusurlari/lazer/tedavi-secenekleri.html

gelişmeleri yazarım daha, sorunuz olursa lütfen yazın, sorun :)

yılbaşından sonra neler oldu?



> gözlerimi çiziktirdiiiiiiiim :) bunu daha sonra yazıcam detaylı :)
> fall dönemi hiç bitmicek gibi görünürken, bitiverdi, sadece notlar kaldı girmem gereken :)
> ayça burdaydı ve de gitti... yine bi ton bavul macerası yaşayaraktan tabiki :)
> bi sürü kar yağdı; ankaradan kar geldi de geçiyo :) gençlik caddesi servis durağına giderken aşağıdaki manzarayla karşılaştım.. komik my di? bişeydi? :)






> 2 şubat'a kadar rahat gibiyim, ders hazırlamaca, eğlenmece, gevşekleşmece :)
> projeler işler birikti, yılbaşından beri hiiiiç bişi yapasım gelmediydi de, şimdi artık daha fazla bekletemeyeceğim... çalışmaya başladım :)

şimdilik bu kadar bir ara gaz hadi bakalım :)