28 Ağustos 2012 Salı

iklim izmirli mi oldu şimdi?



valla, gitti, evin buldu yerleşti, gittim gördüm geldim :) umarım herşey gönlünce olur, mutlu olur falan bişi... ee artık iklim izmirli olduğuna göre, bi ayğımız izmirde olucak demek :) gidip-gelinilir durulunur.. onun adına çok heyecanlanıyorum tabi..




22 Ağustos 2012 Çarşamba

ben size diyim:

reklam izlencesinde gordum, pizzanzda olmasını istediginiz malzemeler falan bisiler.. ben size diyim;

pizzada olmayan /olmasa iyi olur / olmaması daha iyi olur / olmamalı malzemeler nelerdir?

1- MISIR: canım mısır aparatı pizzada olmaaaz! hiiic yaksmaz, tatlı tatlı hiic olmaz.. "yaaa nie ole diosun, ben severiiiim?" diyenlere de aldrmayn, o iş olmaz!!
2- DeNİZ ÜrüNÜ herhangi seyler: coook hassas bir konudur. coook nadir olaraktan ince hamurlarda, beeeelki haricinde deniz kokulu seyler pizzada olmaz!

ben soliyim de sona demedi olmasn :)

21 Ağustos 2012 Salı

birvedayemeğiorganizasyonu gerek

daha önce ufak da olsa bi giriş yapmıştım; şimdi artık yazma rahatlığına kavuştum :) 14 ağustos itibariyle hacettepe üni. grafik bölümünden istifa etmiş bulunuyorum. bazı yanlardan üzücü, bazı yanlardan rahatlamacalı. bazı insanları özliyeceğini bilmek, bazı insanları ise 'neyse..' diye hatırlamak, bazılarını da 'öğrencek daha çok şeyim var, mutlaka!' die hatırlamak, öğrenci sıfatında olup da değerli olduklarını bildiğin insanları da düşünmek demek bu ayrılış benim için... cümle biraz kasıcı ve edebi oldu, bana göre değil :) sonuç olarak, bazı kayıplara rağmen kendi adıma mutluyum, bu kadarını belirtmek yeterli...

özel insanlarla tanıştım, özel insanlarla özel cümleler paylaşmak adına hacettepe bir dönemdi hayatımda. şimdi önümüzdeki tarihlerden itibaren bulunacağım spotlar için ise heyecan ve acaba neler olacak karışımı cümleler kuruyorum. işe başlama tarihimden sonra buradan bağrış çağırış yazabilicem, etiklik meselesinden.. çok da büyütmek istemiyorum, ama içimde güzel şeyler yapabileceğime dair mamutlar var :P



bi veda yemeği organizasyonu da gerek :)

ekin.


18 Ağustos 2012 Cumartesi

neon kasabası/rocknroll/disco/cccp


eve dönüş şeysi.. uzuncana bi süre buzellerle olunca, şimdi evde yalnız yalnız fotograflara bakmak bi garip geliyo tabi :) 

marmaris garip bi yer; neon kasabası tadında, iskendere alexander kebap denildiğini de eklersek çerçeve belli oluyor galiba. assos'dan sonra rocknroll tatil de yaptık oooooh! barlar sokağı denen yer, ilk gün heyecan verici, sonra hmmmm, sonra 'gürültülü' geliyor.. şöyle söyliyeyim, eğlence dipdibe ve ooollley! ama, kebapçılar bile bir saatten sonra apaçi shov'lu bangır bangır müzik yayını yapıyor. yani, bize garip geliyor tabi, kebapçı-cafe dekorasyonunda (ve tabi neonlar eşliğinde) bas bas rihanna ve fish bowl etrafında pembe pipetlerle sexonthebeach içen el kızları :) etrafa bakınıp duruyorsunuz işte... 


marina sahil tarafı daha sakin :) teknelere bakarak yürünüyorsunuz falan bişiler.. birbirinin aynı bir sürü mekana oturup milyon adet acaip isimli koteyllere takılmak da başka bişi :)
aaaaa dur, en etkileyici ve de 'yaaaaa, ben düşünmüştüm bunu!!!' denilen şey ise; shot-bar!lar; aslında shot-window!lar dense daha dogru olur.. daracık barlar sokağı şeysinin içinde, ev pencerelerinin shot barlara dönüştürülmesi ve tabiki neonlar eşliğinde dövmeli, makyajlı imaj kız-barmenler! :) yani, birileri akıl etmiş sonunda: erkek barman çok da çekici bişey değil, kızları koyun bak satışlar nasıl artıyor! :) aaa bide eklemekte fayda var; 3 shots for 10 liras!a kanmayalım, tekilalar bidonla geliyor diye bi söylenti var :) 



sinem, donna ve ben ilk günlerde takıldık tabi shot bar olayına ama sonra ciddi uyardılar bizi :) zaten tekilanın tadı da kolonya buruk tatlı su ve alkolizm karışımı idi, limonlanınca hiçbirşey farkedilmiyor tabi :) wtf.




bu arada eeeeen acaip görüntülerden biri de CCCP isimli club! :) neondan bi tabelası da var, ve de camında rusça bilen garson aranıyor A4'ü yapıştırılmıştı :) içerisini pek göremedim, yani aslında cccp konseptine de uygun olarak tek bir neon ve gerisi gizli saklı, içerde ne oldugunu bilmediğiniz, ve girmeden de öğrenemediğiniz tedirginlikte mekan tanımlaması uygunumsu :)


acaip bi deneylemeydi.. sonra tekne gezisi, shooting star meselesi ve gece denizlemeleri... keyifli bi tatildi.. sonra devam ederim, yine bisürü foto var :)

16 Ağustos 2012 Perşembe

blogçu sosyal medyacı kişilikçe yılınbaşı mesajı

butun keywordleri yazp, hashtagler mashpotatolar falan toplamaca usülü.. barim bi mesajm olsa diye dusunuyorum mu?

havuzdan skılarak, gunde bilere ıslanmacasına girmek de ne demek? iste mesajm bu :) bekle ankara buzellerle dönüoruz! ve de nasıl donuoruz:) onunda benm de bi suru is-güc ve guzel bir yıla baslama niyetiyle :)

evet ya, yılbaşı denir ya hep, senenin başı falan.. okuldan kop(a)mamanın verdigi bir edayla, senenin başı eylül'dür! eylul aaynda baslar sene, ve birdahaki tatil donusu biter; yeni düsünceler, yeni innnovasiyonlar, yeniler feniler bişiler :)

2 Ağustos 2012 Perşembe

assos behramkale iskele hakkında bilmek isteyecekleriniz gibi bi yazı...

2012 ağustos itibariyle, internetten arama yaptığınızda çok az samimi bilgiye ulaşıyorsunuz, daha öncede belirttiğim üzere, kendi üzerime sosyal paylaşım sorumluluğu alarak assos iskele mahalinden bahsedeceğim :) ps.fotografların üzerine watermark koymaktan hoşlanmıyorum, ama resimleri kullanacak olursanız lütfen referans veriniz, etik olması açısından?



birincisi, asos diye bahsedilen, behramkale etrafında bisürü yer var; ama asıl görülmesi gereken yer assos iskele'dir. kadırga sahili (güzeldir ama büyüleyici değildir.), behramkale(köy kısmı, tarihsel değeri olan, yanılmıyorsam artemis tapınağına yakın, keyifli esintili ama büyüleyici değildir.), etraftaki bilimum sahil şeridi şeysileri(campingler, butik oteller, sadece oteller vs, deniz muhemelen süper güzel, serin, temiz ve şahanedir, ama dediğim gibi büyüleyici değildir:). mesele, iskele/liman mevkii'nde biter :) gündüzü ayrı gecesi ayrı güzeldir. sakin mi sakin, güzel denizli, çoook da pahalı olmayan bir tatil istiyorsanız, asos iskele mevkii büyüleyicidir. hele sevgiliyle başbaşa tatiller için biçilmiş kaftandır :)




asos küçük bir yer, çünkü genişleyecek yeri de yok, izni de yok. dik taşlı bir yoldan uçurumun gibi bir yüksekliğin (ki yukarıda tapınak ve köy vardır.) alt kısmına inilir. arabayla iseniz (ki dolmuş falan az galiba, bilemiyorum..) bir restoranın içinden geçerek merkez diyebileceğiniz aralığa ulaşırsınız, ve arkadan incecik dar ve bozuk yoldan devam ederseniz, pansiyonların park yerlerine ulaşabilirsiniz. ve de ancak o kadar gidebilirsiniz. yer ve yol yoktur başka.. bir sahil şeridi (daracık) ve bir arka yoldan oluşur assos iskele..



biz plaj pansiyonda kaldık; kervansaray gibi lüks bir iki otel de var ama ben pansiyon tercih ediyorum; o hafif köhneliğiyle konsept daha bi tamamlanıyor sanki :) genelde pansiyonlarda uygulama şöyle; bungalov tarzı kalacak bir yer: içeride yatak ve wc/ duş (sıcak su) var ve de genelde klimalı.. bu bungalovlar sahilin hemen üstünde oldugu için genelde sabah deniz görüntüsüyle ve sesiyle uyanıyorsunuz(!).. sabah kahvaltısı: gerçek zeytin, gerçek domates, gerçek yumaurta vesaire.. ve de akşam yemeği dahil edilebiliyor: gerçek ege mezeleri, gerçek zeytinyağıyla hemen orda taze yapılıyor ve mükemmel lezzetteler.. ve de ızgara balık! 2012 itibariyle plaj pansiyona 70 tl verdik biz; bir yandaki dr.no pansiyon 80 idi. bilemedim, 10 tl'den değil tabik, bizim yer daha tenha olur diye tahmin ettim.. neyse, çadırla da gidebiliyorsunuz bu arada; ortak duş ve wc var. ama yerleşmeden duş ve wc'lere bi bakın derim ben :)



sahil kısmı, tahta iskelelerden oluşuyor, bi de ileride tekne mekne olayı büyük, ciddi bi iskele var. denize girilme kısmı bu iskelelerden.. deniz taşlı, hatta kayalı.. aralarda deniz kestaneleri var, bi ton balık sanki siz orda değilmişsiniz gibi isrifini bozmadan dolanıyor.. deniz teeeeeertemiz ve de serincene.. herkez deniz gözlüğü gibi aksesuarlarla denize giriyor, çünkü manzaralık.. ilerde, antik iskele taşlarını da görebiliyorsunuz, hatta üzerlerine çıkıp, sahildekilere el sallayıp, şapşal şapşal mutlu oluyorsunuz :):):):):)




çok bile yazdım, gidin, gezin, görün.. daha önce yazdığım diğer FOTOĞRAFLAR bu yazıda.
.....
bi de şu büyük iskelede, kayalarda akşamüstü oturup takılmaca olayı var.. biz çooooook eğlendik, ama o fotograflar pek bu yazıya uygun değil :) ancak, aşağıdaki pozu yakaladım: tam kartpostal gibi: kız peri gibi güzel (ne demekse) oglan da fena diil, yağız delikanlı.. mavi sepetleri de arkalarında, bi böle bi duygusallık, bi böle bi acaba neler oluyo? görüntüsünü de paylaşmak istedim.. bu çiftin yanında biz çok lakayıt kaldık tabi :))))


assostan geldik biz!!

assos behramkale iskele tarafına doğru, buzellerle yaptığımız 3 günlük ziyaret sonrası, ilişik kesme ve ege gecesi organizasyonu hazırlıkları ve de kemer kids görselleri arasında, hemencecik accık yazayim istedim :)

daha önce de, 2009 yılında gitmişliğimin üzerinden şöyle bir yazı bloglamışım :) şimdi biraz daha farklı bir konseptle oradaydım :) assos'da 3 gün, sessiz deniz esintili, sallanan tahta iskelenin dumdumları, the best deniz börülceli, büyükayı ve tencere karmaşası ile geçti gitti... pek güzel, pek sakinlik/cümlelik, pek keyifli, hiç bitmesinli bi kaçamak tatili...



bu arada google'dan assos iskele resmi arayın, o kadar az ve küçük resim çıkıyor ki, ben kendime sosyal sorumluluk edinip buradan yayınlayacağım bi sürü güzel foto çektim.. vaktim olursa bugün editleyip bloglayacağımdır... bu yazıdakile le instagram marifetleri :)


eklemekte fayda var; plaj pansiyonda kaldık; seyfi bey ve özgür'e buradan çoooooook teşekkürler :)