farkettiginiz uzere bir zamandır, tanrı varlıgına ilişkin yaklasımlarla ilgileniyorum. ne nedir anlamak, insanlar iclerinde hissettikleri herneyse ona nası ulasıyorlar ogrenmek icin... zaten dunyada iki temel yönelimli sorun yok mu? taaaa baslangıctan beri sorunlardan biri: kadın ve erkek; digeri tanrı. bir cok sey bu iki sorun uzerinden sekillenmis, temellendirimis diye dusunuyorum. onca medeniyet, onca savas, onca tartısma... herneyse, eger 3-5 kisi bir masa etrafında oturuyorsanız, en konusulası konular, cogunlukla ya gundelik hayat ve dedikodu yaparsınız, bazen bir konu hakknda (yine gundeliktir) ya da haber hakkında yorumlarınızı paylasırsınız, eninde sonunda da kadın/erkek sorgulamasına ya da cekinerekten din konusuna girersiniz. (bir kısım etrafına bakınmakla yetinir, dolayısıyla hic konusmadan sıkıcı bir aksam gecirirsiniz) (tabi burda dişi kısmısının gundelik harcamakla yükümlü oldugu 8bin kelime de bir etken:) bknz. joujou)
herneyse ne diyordum, din konusmak. insanlar din konusmaktan cekinir? neden? ben de cekinirdim bir donem, su an daha havesliyim konusmaya. neden din konusmaktan cekindigimize gelelim; kişi cekinir cunku, konusabilecek kadar bilgi sahibi olmadıgını dusunur, ama herhangi bir bilgi (bakıs acısı anlamında) almak da istemez. cekinir cünkü, bu konular 'hassas'dır. kimin kimi neyle yargılayacagı belli olmaz, ve ustune ustluk kişi kendiyle bu konuda bir sorgulamaya girmemisse daha da cekinir cunku sıfatlandırılmak istmez. din konusunda sıfatlandırılmaktan kastım, "sen şu'sun, sen bu'sun" diye tanımlanmak istemez.
bir görüse ya da dini yaklasıma ait oldugunuz sıfatını yediginizde basınıza gelecekler su'dur, bi kere o dinin ya da yaklasımının bilindigi genellemelerine maruz kalırsınız. müslümansanız hemen yobaz olursunuz (haklı olarak); ateist'seniz devrimci ya da asi olursunuz ; deist'seniz, o da ne amaaan sacmalıyor olursunuz; hıristiyansanız, aaa hıristiyan her pazar kiliseye gider bu simdi. olursunuz; yunan tanrılarına inanıyorsanız durum cok daha beterdir, hic kaale alınmazsınız..... dolayısıyla insan cok da bilmedigi bir sıfatı üstünde tasımak istemez. bu 'ekin dürüst biridir' ya da 'ekin yalancıdır' gibi bir sıfatlandırma da degil. iyi mi kötü mü bilinmez? kimilerince iyi kimilerince kötü anlasılma olasılıgınız var. aslında bunda problem yok, her yetiskin insan kendinde bulacagı bazı (toplumca kötü kabul edilmis) sıfatları insan olmanın bir gerekliligi olarak kabul edebilir. fakat, bir yaradan yaklasımı hicbir sekilde kötü olamamasına ragmen, genellemeleri genelde kötüdür, ve bu yüzden yargılanmayı hicbir insanoglu hak etmez.
bunları niye yazıyorum peki? tanrı sanrısı baslıgı atarak tanrı adı verilen yaradan inancını sorguluyorum, ya da dinsel olgulardan uzaklasıyorum diye yargılanmak istemedigimden. karsı fikirleri, karsı inancları, her turlu inancı dinlemeye açım. ama bazı teolojik ve terminolojik bilgiye sahip olmanın da cok buyuk yararı var.
saygılarımla.
ekin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder