yine bir pazartesi sabahı, yine yumukluk arasından doğrulup sert sandalyeli odalara gelme zamanı.. hatta gelinmişlikle ilgili cümleler kurma zamanı :)
sıkıcı şeyler var hayatta yapılmak istenmeyen; yapıla yapıla söylenilen de göz devirilen..
illustration by Ece Zeber
geçen cuma bilgisayarımı evde unuttum. üstelik gidip alıp gelecek vaktim bile yoktu, tüm gün ders falan :/ yolda gelirken de aklıma blog post konusu geldi (genelde sabahları okula gelirken aklıma geliyo:) eee naapçan hacı? oturup analog bir biçimde metin döşedim :) öyleki, sağ elim ağrıdı yazarken, nası hırslandıysam :9
ee sorucaksın o zaman? nerde o yazı? yok annem yok... bi kere yazdım bitti, boşalttım aklımdakileri, şimdi o yazdıklarımı digitale taşımam lazım da.. ne zaman.. en sevilmeyen işler volume 3'e bir konu daha: sayfa sayfa yazdıklarını bilgisayara geçirme görevinin başarısızlığa mahkum hazin sonu :)
herkeze iyi pazartesiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder