Bir ikilem olarak BEN isimli karma sergisini ziyaret ettik. (ziyaret de ne acaip bir kelimedir..)
cermodern'in alt katında, tabiri caizse alt-kat meydanında yerleşikleşen sergi hayli ilgi çekici bir karma. aslında, tek bir söylem üzerinden sanatçıların önceki yıllarda, veya yeni çalışmalarını bir araya getirmişler.. açıkcası, mekanın kullanımı ve yerleştirlmesi aısından, gayet oturmuş. gerçek kötülerin, daha önce galeri kara'daki sergilerinde de mekanı işleyişe sokma, sadece display olarak değil de özelleştirme olarak mekanı kullanma yaklaşımı varken; bu sergide de mekanın özelliklerini, kıyısını-köşesini, çalışmalarla ilişkilendirerek, belliki çokça düşünerek bir yerleştirme yapılmış.. bu anlamda, keyifli bir düzenek oluşmuş diyebilirim.. cermodern'in alt-kat meydanı alternatif bir mekan sunsa da, birçok farklı mediumdaki çalışmayı ilişkilendirme anlamında zor bir mekan aslında.. zor'luk kısmı mekanın alışıla-gelmemiş mimarisinden kaynaklanıyor elbette... neyse, bu başka bir konu :)
sergi'de uzun uzadıya bakılası, önünde durulası, uzaktan sezinlenesi çalışmalar var. geçen yazdığım video art izleyicisi ve mesafesini de yazdığım blog girişinden sonra, bu sergideki video piece'lerin yerleştirme anlamında değişik niteliklerinin kullanıldığını görüntülememe memnunsadım :)
dikkat edilesi, önünde durulası bazı işler, en azından benm için; Mümtaz Demirkalp'in önceki yıllara ait çalışması, çalışmanın ismini almamışım, ki çoğu zaman fotograflarken isimlikleri de fotoğraflarım, bu sefer atlamışım, özürler :) hmmmmm sonra, özlem günuol & mustafa kunt ‘section 1’ 2005 mutlaka durulası..
başka başka, ayşenur ipek ‘kendi’ adlı yerleştirme merdivenlerden aşağı inerken hemen ilgiyi toparlıyor, ve birkaç saniyeliğine kendinizi bıraktığınızda, hışırtılı sesle birlikte kendinizi bambaşka bir mekanda hissettiriyor.. gözlerinizi kapayın bi de öyle bakın çalışmaya.. tabiki, daha önce bahsettiğim gibi mekanla iyi birleşen çalışmalar, yerleştirilme süreçleri içerisinde, açıkcası beni en çok etkileyencesi.. kişisel bir değerlendirme olabilir diye, acaba paylaşmasammı diye düşündüm şu an :)
başka başkaaaaa, taaabiki fırat engin'in çalışması, daha önce yanılmıyorsam izmir'de sergilenen ve de kitschen 'whatever i'm not an artist'te ilk defa sergilen diğer çalışmalarının devamı niteliğinde, gayet yalın, izleyiciyle okuma/mesafesi koyan çalışması keyifli.. bunun dışında, Tuba Merdeşe'nin çalışması da inanılmaz keyifli idi.. daha birçok başarılı çalışma ve yerleştirme var tabiki, bunlar benim dikkatimi alan, aklımı kurcalayan, beni durdurtan işler :)
bu arada, sergiyi gezmenizi tabiki tavsiye ediyorum; o kadar yazdık :) ama lütfen katalog edinip, metinleri de okuyun.. ki bizde katalog bulmadık, ancak aslı'ya ulaşıp rica ettik, ve bizim için katalog ayırdı; umuyorum bir ara gidip alacağım.. buradan da teşekkürler :) katalogları alıp, metinleri de içtikten sonra, eklemede bulunurum bu blog girişine diye düşünüyorum..
ve de elinize sağlık, tabiki daha global konuşulabilir ancak benim radarlamamda, ankara için önemli şeyler bunlar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder