25 Ocak 2013 Cuma

videoart hakkında söyledim oldu meselesi ve 'mastering bambi'

contemporary istanbul'da izleme fırsatı bulduğum, beni etkileyen; o kadar mess içinde aklımda kalan yegane işlerden biri için yazmaya başlamışken, konuyu dağıtıcam galiba..

konu aslında bir video box (cube, black box vesaire vesaire) içine girip, uzun uzadıya sıralanmış 5-6 hatta 7 video projesni izlemeye çalışmak, vakit ayırmak, bir yandan "acaba izlemesemmi, gevrek bişi mi çıkacak" diye düşünürken, bir yandan da uzun saatlerin harcandığı, conceptual birikimlerin 'yeterince' gizlenerek verildiği mana arayışına kaptırmaya çalışarak anlama eylemine giriş yapmak, bir yandan da ötekini kenara bırakıp kendinde aynalanan manaya odaklanmak gerçekten kaosa meydan verebiliyor.

birçok essay'de de altının çizildiği üzere, video (video art da olur :) konusunun izleyici nesne arasındaki uzaklığı, mekanlama ve zaman denklemi kafa verilesi. audio-visual senselerinizi hedeflendiği çalışmalarda, izleyicinin fiziken zorlayan durumlarda (sergi açılışı, ötekiler, mekan duraksamaları...vb) konsepte ve de concepte varolması bekleniyor, di mi? tamam, aynı şey diğer sanat şeysilerinde de var, bişi demiyorum ama zaman-hareket-ses-görsel denemelerini iyi özümsemek, deneyimlemek, aynalamak gerek...

contemporary istanbulda ve de birçok galeri/fuar/gösterimde video box ların rahatsızlıkları, izleyiciyi güçsüz konumda bırakarak ilişki talep eden duruşları düşündürüyor beni.. aklıma, yine contemporary istanbuldaki bir örnek gelince, kıyaslama yapmaya çalışıp, senselerimi hatırlamaya çalışıyorum.. onca küçük, yarıyarıya açık (bir yerden giricez elbette) box'ın yanısıra, bir oda enteresandı.. kısa koridorumsu girişiyle bi kere izleyiciyi çağırıp, yarı yoldan geri dönmesini zorlaştıran odanın girişinde isimlikleri görüp, sayısını şu an hatırlamadığım kadar çalışmanın sergilendiğini farkediyorsunuz..

içeriye girdiğinizde, kapkaranlık ve genişçene bir odada olduğunuzu farkedip, insancıl olarak önce mekanı görmeye, benimsemeye çalışıyorsunuz..
1- nerede durmalıyım?
2- nerede durmam bekleniyor?
3- başka izleyen ötekiler nerede durmuşlar?
4- şimdi hangi yönden, ne izleyeceğim?
5- oturayim mi? uzunsa daha iyi odaklanabilir miyim?
6- hadi bakalım, acaba bu hangisi? ne anlatıyor?
7- başındamıyım? ortası mı? yoksa sonunu mu yakalayabildim?

derken, bi noktadan başlamak lazım tabi... neyse, bahsettiğim box, genişçene ve içinde iki ayrı oturma grubu olan, yansıtma ekranına mesafeli, karanlık bir ortam... sinema dokusuna yakın bir yerleştirme ve set-up var.. oturup, kitlenip, izlencelemeli.. o kalabalık fuarda, video görüntülenmesine olabilecek en yakın ilişki kurulabilecek ortam sağlanmış.. oturup, 7, 17, 27 dakikalık çalışmaları fazla bölünmeden, ilişkileyerek izleyebiliyorsunuz..

niye mi anlattım, video art ülkemizde, ve de hatta ankarada son zamanlarda iyice yükselişe geçen, oldukça fazla üretilen, kafa yorulan alan olarak, eskisinden daha da fazla dikkat çekmeye başladı... güzel.. ama önce neyin ne olduğunu bilmek ve set-up, izleyici, nesne, zaman gibi düşünsel ögelere de değer vermek lazım... verilmiyor mu? evet bazen, ama bazen de her alanda olduğu gibi yaptım, oldu durumları da var..

benmkisi öylesine bi deyimleme.. söyledim, oldu meselesi :)

contemporary istanbul 2012'den aklımda kalan, girişte de bahsettiğim çalışmayı da buradan paylaşayim o zaman :)



"Mastering Bambi" Persjin Broersenbe & Margit Lukács, Netherlands, 2010 (13 min,HD Video)

Mastering Bambi from Berwick Film & Media Arts Festiv on Vimeo.


tabi buradaki bir kısmı, videonun bütünü hakikaten çok etkileyici.. çalışmanın background'u da ilginç, okudukça a-aaaa oldum... bilgilere buradan ulaşabilirsiniz:
http://www.pmpmpm.com/

Hiç yorum yok: