victor özgel ailesinin bir ferdi olarak (sanıyorum) 1993'ten beri bizim de hayatımızda. o zamanlar bizim de polly adında bir ferdimiz vardı.. polly american, victor spanyel cocker idi. polly'yi 3 sene önce kaybettik :( ama victor hala spanyel olarak devam ediyor... polly ile ilgili yazıyı yazabilmem icin biraz daha zmana ihtiyacım var sanırım...
yaşlandı tabi, ama küçüklüğünden beri victor ailenin köpeği olmanın çok ötesinde, hatta ailenin bir ferdi olmasının daha da ötesinde ailenin pek değerli majesteleri prensi olarak algılanmıştır. hatta, gelen misafirlerin bile, victor'un oturmak istediği koltuktan defalarca kaldırılarak yer değiştirtildiği bir algıdan bahsediyoruz. ama defalarca... yani gerçekten defalarca...yok yok gerçekten defalarca o koltuktan kaldırıldım :)... hmmm bir de, victor asla evde yalnız bırakılamaz; prens ya, mutlaka mutlaka onunla birlikte olabilecek bir refakatçi (uşak-hizmetli vb) tarafından yalnız bırakılmamak üzere; benim için bazen ızdırap haline gelen bir alışkanlığı var. tuba çıkamaz çünkü victor evde yalnızdır...yeşim çıkamaz çünkü victorun dışarı çıkması gerekiyodur.. ekin çıkamaz çünkü, tubaların evinde majesteleri victor tarafından esir bulundurulmaktadır..:) abartıyorum tabi..:P
gecenlerde bi tuba'lara gittim (motorla :)) victorun son hallerini fotoladım..bu son zamanlarda yaşlılığın getirdiği bir ağırlıkla dolanıyor etrafta.. tabi hasta ve yaşlı bir prens o artık.. sık aralıklarla tuvalete çıkarılırken, merdivenlerden görmeyerek inmesini izlemek, majestelerinin sadık kullarının içini acıtıyor...haa bu arada da çiş yapmasını izlemeniz lazım elinizde patlamış mısırla, çünkü bayaaa uzun sürüyor.. ankara sokaklarını sel götürüyor zannedebilirsiniz, paniklemeyin :)
xxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder