böle zamanlarda, gevşek gevşek yattığım ekranda olan biteni beğenmeyip saatlerce hipnozlu oyun oynadığım zamanları düşünüyorum da... ah ne güzel günler o günler.. arada gider, iki çıt kaş alırsın.. çayın altını yakıp unutursun.. bi balkona çıkıp bakınıp, yeşilliklerin yapraklarını elinle dokunsunursun... aaaah aaaah
cümlelik:
> kentucky fried chicken'larda acılı mayonez diye bir sos var: aynen belçika samuray sos! bence herkez yapsın! ketçap sevmeyenlere özel :)
> metin feyzoğlu ne de güzel konuşup, mantıklı, adam gibi anlatıyor; hangi kanalda yakalasam direkt izliyorum. ne anlatsa anlıyorum. bu akşam +1'de idi...
> geçen digitürk'ten aradılar; adam giriş cümlelerini söylerken bir daraltı geçirerek geçiştirici cümleler hazırlıyordum ki; şöle dedi:
- Digitürk hizmetinizden memnun musunuz? bir şikayetiniz var mı?
- e..öee.öö... yooo, gayet memnunum?
- teşekkür ederiz, iyi çalışmalar dileriz..
dedi, ve kapattı... denizero'nun deyimiyle 'pause'
> bugün bakkaldan 2 malboro, iki west, bitane de nescafe gold istedik; 2 malboro, 1 pringles, bitane de nescafe gold geldi.
> misfits ne güzel bi dizi yahu...
> facebook'ta şöle bi post gördüm, keşke ben yazsaydım diye kıskandım:
" bugüne kadar içkiye verdiğim paraları bi düşündüm de.. şimdiye o paraları biriktirseydim, amma içerdim!"
> iphone/ipad'te dots diye bi oyun oynuyorum; sılacan önerdi.. alabildiğine simple, net bi oyun.. müptelaaaa olunur.. deneyiniz..
> hala angel izleyebiliyorum.
> salonun şeklini değiştirdim yine.... sanki daha bi genişledi :)
> gittiğim cafe/barlardan 'rezerve' ibarelerini çalıp duruyorum.. da.. hiç bi işe yaramıyolar, sonra çöpe atıyorum :)
> Star Trek başladı yine :) sırf acayip kostümleri için izliyorum. ama söylemem gerek, orjinal dili çok conceptual da, dublajı bi harika.. bi adamın farklı bi ingilizce aksanını, türkçe dunlajda da gayet aksanlı vermişler.. karakter hocam!
çok bile yazdım.. ben uyumacalı, malikleşmeli..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder