5 Eylül 2009 Cumartesi

karagürültülü cumartesi sabahı

cok olmus yineeeee…. peki neden bugun yazıorum? bugun cumartesi, akademik hayatı secmem konusunda cok buyuk bir kriter olan ‘cumartesileri çalışmama’ olayı ile ilgili sabah sabah küplere binmemle beraber, dedimki bunu yazmaliyim… saat 9bucuk; zaten bilenler bilir bizim ev anayola bitisik oldugu icin pencere acmak falan acaip gurultulerin eve dolmasi anlamına gelir ama; bu saba 9bucukda uyanısımı aktarmak istiyorum: inanılmaz bir “DA DAAAA DA DA   DA A DADADAAADAAAAA” die devam eden inanilmaz yuksek gurultuyle uyanıverdim!!! nasıl yaaaaa? böle bir ses yok!!! kendi kendime yatıştırma terapisi yaptm: ekin, takılma, bak ne guzel istedigin saate kadar uyuyabilirsin, duymazdan gel, derler ya yataktan mutlu mutlu kalkmak lazm falan.. ardından yoldan bi de böğürerekten geçen otobüs sesi de eklenince bagrıs cagrıs uyandım: “allllaaaa belanızı versin beaaaa!!!” buyrunuz resimler:

SONY DSC

SONY DSC

öle bi aletten nasıl o kadar karaduman ve kara gürültü çıkabilir???? şaşkınım, öfkeliyim, hayalkırıklığı ve muzkabuğuyum.. annemle ev bakıoruz, aman diyim, ev bakanlar, sakın anayola bitişik oturmayınız!! burası eski anayasa mahkemesi (şimdiki ptt genel müd.) ordaki bloglarda, öncephede oturmayın!!!! zira en az her 3-4 ayda bir mutlaka bu yolda, yolun kenarında, köşesinde, ortasında, üstünde altında, herhangi bir yerinde mutlaka çalışma olur!!! hadi olmadı diyelim, o zaman da yoldan gecen özelikle ağır vasıta araçların yokuşta vites düşürerek, böğürmelerini kapalı camdan da duyabilirsiniz…. neyse bayağı dolmuşum :D

,..

….

Hiç yorum yok: