30 Eylül 2010 Perşembe

Yok Artık yAuww!!! Vimeo'dan ne istediniz??? accık IQ kulllansan ya eeeey halkım???

yaaaaa allllaaaa alllaaaa yaaaa, what the fuck yaaa?? sonra kızıyorlar ve diyorlar ki: "yaaaa olur mu burası senin ülken sen gidersen o giderse ne olur ülkemizin hali?" yaaaa hocam bırak bu işleri yaaaa!!! yok artık demek istiyorum, yarın öbürgün de interneti kapatır bunlar, mazaret çok!!! cık!cık! yazık!

Yazık ki, bazen iki saniyeliğine idealist düşüncelerle "yaaa olsun, bi şekil aşıcaz bunları, şu işi de yapayim" ya da "bir kişinin kafasında bile soru işareti bırakabilirsem, bu da yeter!" diyerekten doluyorum..... ama yazık...çok yazık..

bayaaa atlayaraktan şuraya bağlıcam; önceki yazılarımdan birinde yazmıştım:
accık IQ kullansan ya eeeeey halkım???

ps: bulunduğum üniversitenin kampusundan, dns ayarları yapmadan gayet çıkıyor youtube da, vimeo da, bişiii de..... ama bu yine de susssssmamı gerektirmez...

ps': buyrun bu da bir link okuyun die

angela fraleigh oilpaintin's





http://bestbookmarks.net/art/oil-paintings-by-angela-fraleigh

yagmur ve araba ve trafik

ama artık yazmak durumundayım.. nedir hocam bu yagmurlu gün trafiği muhabbeti? şimdi durup durup, yagmur yagdıgında neden trafik durur muhabbeti yapmıcam meraklanmayın.. feci klişe bir geyik oldu bu... yazmayı düşündüğüm şey başka..






































şimdi yağmur yagıo deli gibi önünü zor görüosun, ne demeye gaza basıosun eeeeeey denyo sürücü.. yer kaygan, görüş açın zayıf, yer yer şehir planlamacıgından yoksunluk dolayısıyla göletler var, eeeeee? niye basıosun ve de nie makaslıosun??? hadi arabana güveniyorsun da şöööle bi cümle kuruosun :

"eheheheeee bu araba var ya bu araba, nası da yol tutuyo, tutuşu iii hocam!! şöööle bi sağ (!) bi sol, bak yerim bütün trafiğiii elllleeeeeeeh! zaten ben de yılların sürücüsüyüm, kazaaam da yok, biliyorum ben bu işi yaaa, çocuk oyuncağı!! çekilin uleeeeyn!!"

tekrar yazıorum hadi arabana güveniyorsun, hadi tekerine güveniyorsun, hadi sürücülüğüne de güveniyorsun da diğerlerine nasıl güveniorsun; yarım yamalak çalışan veya ahı gitmiş vahı kalmış arabalara, kabaklamış lastiklere, dün ehliyetini almış anayolda kullanırım yauw nasılsa bi şekilde öğrenicem triplilere (ki ben de öyleydim hakkaten başka yolu yok), başında taşıdığı inancın sembolleriyle sağını solunu göremeyen öncama yapışanlara, janjanlı gözlükleriyle bangır bangır müziğiyle okula yetişmeye çalışan yeniyetmelere nasıl güveniyorsun????? sonra, eblek bir bakışla şu cümleyi sööleme:

"aaaeeeuuueeee kaza oldu yaaa, nie böle oldu ki??"
ya da
"aaaa nie öldüm ki şimdi yaaa?"


















ben de gayet bazen güvensiz kullanabilen bir otomobil sürücüsüyüm.ok. ama sağduyulu, akıllı, dikkatli olmak başka bişiii hocam; akıl var göz var nizam var (ne demekse o da var), accık IQ kullan bea??!?!
bugün oran yolundan inceke bağlanırken düşündüm, yahuuu bu arabalar naaaapıo yaa?? ben yavaşladım, göletlerden uzak durma adına sol şeritten çekildim, zaten tekerlerimin durumuna güvensemmi güvenmesemmi die düşünüyordum, üstüne silecekler son hız labara lubara çalışıyor, aynalardan net görüntü almak mümkün diiil, ben de müziğimi makul bir seviyeye getirip, trim trim yoluma devam ettim.. sonuçta bazen ben de unutsam da, en fazla 5-10 dakika farkeder ey otomobil sürücüsü!!

not:
trim trim yeni kelimemiz :) cümle içinde de kullandım. oh! rahatladım :P

29 Eylül 2010 Çarşamba

i-pop'lamaca!!! bu cuma!!

i-pop yeniden!! 1 ekim cuma, çevre sokak marilyn monroe'dayız :) saat 23.00'de sahnelerin kraliçesi müjde kızılkan ile birlikte taylan ezer (d), cem tuncer (b), hakan (k), mustafa (g) soul/rnb/funk/rock rüzgarları estirmeye devam ediyoooor!
  (fffffffffffffff bayaaaaa radyocu gibi yazdım ama, neeeyse :P)


geçen hafta gezmelerinden..
















eweeeek sonunda fotograf makinemin pilini ayarlayıp, fotoları bigmac'ime aktarabildim.. o zaman yazalım!!!! :)

>  sayın kuzen ayça dönmez dünyalar bankası iş-gezintilerinde olduğundan, her haftaki olağan kıtır buluşması biraz sönük geçti tabii ama olsun biz yine de keyiflendik: mekanda acaip değişiklikler var; dediklerine göre bir üst katı da kıtıra dahil edeceklermiş. dedimki, "valla üst katta mutlak sigara içilmiyordur, dolayısıyla beni ilgilendirmiyooor" :) neyse, sonuç olarak kıtır (tunalı kıtır) muhabbeti dediğimiz bişi var :) bu sefer denizzero'da geldi valla :) sayın anne'miz hafta da bir çıkmaya başladı ufaktan :)























> gecenin sonrası;  buzeller, muzo narquile die bir mekanda çaldılar. park caddesi denilen ümitköy'ün eğlence mekanı olan caddede biliosunuzdurki, milyon dene eğlence mekanı var.. ama ben en çok caddenin sonuna doğru, yaaaa burda hiç büfe neyim yok mu yaaa die bakınırken bulduğumuz bakalımtrak büfeyi beğendim!! :) aldık biralarımızı, parkımtrak yerde oturduk içtik :) neyse, sona eller havaya eğlencesi başladı! :) duygu(cum) sahnede, bizimkiler çalmada falan biz de 3 kız olaya ve mekana adapte olma çabasıyla eller havada! :) eğlenceliydi aslında ama ayda yılda bi gidilesi.. olsun duygu(cum)un image gayet cum'luk :) tatli, şirin, kalıncana sesli güzel hatun! (müzik/ses/kulak bilinci olmayan ben, ancak bu kadar yazabilirim: "kalıncana sesli" :P kusuruma bakmayın artık sayın müzik dünyası düüüayenleri :P)

neyse biara da sahneye tunc çıktı. tunç muydu aslında pek hatırlamıyorum ama, ankarada çooook ünlüymüş dediler. yaaaaani, ööle çok da sölemedi bilemiorum.. ama yine de patlasın flaşlar falan bi ton fotosunu çektim.. celebrity babe! ama mekanda bayaaaa sigara içiliiordu; hersheyin yanı sıra, sigara içilen mekan da ayrı oluo canım! :) yaaa yazmasamıydım die içimden de geçirdim tam şu an... neyse, benim yazmamla mı ceza neyim gelicek, vardır mekanın arkası sağlam birileri :)
















^ bu işte duygu(cum)

















^ mekan ve sahne falan bişiiii















^ tunç ilaaa duygu(cum) ** arkada da bebekim içioo ooooh afiyetler olsun bebegme :P

neeese böle işte.. neyseki bu haftasonu marlyn monroe'dayıııız!!! hatta da bu yazıda yazmayayim, bi sonraki blog girişine, amatör gazetecilik örneği misali (örnek ve misal aynı anlamda galiba ama ton iiyi duru :P) bir haber gireyim!

ps: narquila'nın kızlar tuvaletinde bir ayna var (ilk resim) acaip bişiii, valla bayaa yarım saatimi harcarım önünde; oyna dur. lunaparklardaki ayna olayı gibi acaip bişii, bi büyüosun bi küçülüosun :)

ps: diğer resimler tabiiki enspirasyonalite'de...

27 Eylül 2010 Pazartesi

sabah memuriyeti
















yeaaaa!! geldim sabahn köründe okula, bugün kayıtlar var!!! ölm gibi bişiiii.. umarım bu sene az olayla kurtulurum :) neyse haftaya da dersler başlıyor.. helecanlıyım desem :) bilmem.. yine bi tez savunma gerginliğine bürünüorum yavaştan ama, bakalm..
>> anıttepe'ye geçiorum bi hafta 10 güne kadar. ufaktan taşınmaca falan.. umarım bu sefer becericem :) artık kocaman kız olduk di mi_ bu sefer borca-harca batmadan becericem :) bakalım..görcesss. kutu falan aranmaktayım.. geçen sefer çöp torbalarıyla taşınmıştım, o torbalar yırtıldı falan amaaaaaan rezalet kepazelik vallla. cuma iş çıkışı eve gidip bi bakayim dedim, biisürü şeyler attım; sünepe sünepe bi sürü incık, cıncık; biblo-piplo; tozlu tozlu bi ton gereksiz çöp! efendim, mutfaktaki borulara renkli kurdelalar bağlamışım; sona bi milyon tane mum falan var; ee tabi bunlarla ilintili bi de mumluklar var :) at ekin, hepsini at! atabildiğin kadar at! neyse, konuyla ilgili gelişmeleri fotolarla beraber gireceğimdir bloga...
>> şimdi sefkili öğrencilerimi beklemekteyim sakincene; bugünün ne kaos olacağını düşünerek hafiften iç geçirmece.. gerçi biraz da duygusalm, ösledim milleti ama keşke başka bir nedenle görüşüo olsak, kayıtlardan diil de :P bu sene benm öğrenciler 4, mezunlayacaklar:) yani en azından bir çoğu:) geri kalanlarla da 3-5 sene beraberiz, allttan şu ders, üstten bu ders derken inanıyorum minimumda 2 sene beraberiz :P neysem.. beklemece..hadi! gelin! hadiiiii???

23 Eylül 2010 Perşembe

iklim duruşması ve bişiler

iklim dün ilk duruşmasına girdiiiii!!! :) bayaaa hatun büyüdü, okul falan bitti, bööle bi olgunluk şu bu derken; eneeeem ilk duruşmasına girdi :) cüppe de giymiiiiş:) neyse akşam da kutlamacamsı bişiler yaptık... mekan: bestekar 21, atmosfer sıcaklığı: yerinde serinlik, içerik: duruşma şerefesi, kapsam: keyifli alkollü eylence...

22 Eylül 2010 Çarşamba

mezzo.lona

digiturk'te (bilenler bilir) mezzo die bir kanal vardır. klasik müzik ağırlıklı alternatif müzik kanalı olarak beynime işlemiş bir kanal.. ama son zamanlarda, bayaaa bişiii jaz festivali falan filan adıyla bi sürü güzel müzik veriyorlar.. bilgilerinize dedim.. kanal vh1'da önce, fransız pop-müzik kanalından (kanalın ismini hatırlayamadım) sonra.. arada bakılınıp, aaa açık dursun madem denilebilecek kanal :)



















>>> baya resimdeki tiplere bakın :) bişiiii..

20 Eylül 2010 Pazartesi

bi pazar sendromu: eymir//niptuck


dün, eymire gittik; alp-başak ben, sonradan barlas/newcan da geldi.. neysem, pek keyifliydi.. benm tek huzursuzluğum buzellerin gelememesiydi :( bu aralar pek bi görüşemedik :( dolayısıyla connection failure durumları da var sanırsam :) yani ben kafayı yedim/yicem durumundaym.. daha önce bahsettiğim anime gökyüzü dün vardı!!!! :) çooook güzeldi (3. resim..) keske beraber olabilseydik... neyse uzatmıcam :) 

diğer fotolar enspirasyonalite blogunda

>>> önemli not: bugünden itibaren eymirde masa sandalye minder falan kaldırılma kuralı getirilmiş.. gelen ziyaretçiler kendileri getirebiliyorlar ama mekanlara ait yukarda belirtilen gibi nesneler artık yok!!! gideceklere duyurulur.
bayaaaa oturduk muhabbet falan.. sona, yine alp/başak ben alplere giitk; alp buzellerin sokagnda oturuyo.. niyetim buzellerin işi bitene kadar orda kalmak sona da bitanesiyle görüşmek bişiii... amaaa :):):) gel görki buzellerin işi bitene kadar ben öle böle MaLiK olmadım :) sona buluşunca olmadı çünkü cümle dai kuramaz hale geldim falan bişiii.. yine beceremedim :) neyse azimliyim, bugun mutlaka görüp koccaman sarılcam bi de sımsıkı :) aaaaaaaaaaaaaaay!(buzellere not: bayaaa ööle işte..)

bu arada projjeckiyondan dizi izleme keyfi de başka bişiii tabi: bknz 4. resim :)

17 Eylül 2010 Cuma

sevgi kabarcıkları püskürtmece oyunu
















:) tamam hershey yolunda...

işte bazen oluyo öle, insan skntıl durumlar yaşayıp acaip saçma düşüncelere dalabiliyor, ama neyseki karşısındaki sense of'a sahip olduğundan sen güzel toparlıosun.. sona yolda gelirken arkadan kornalayan ya da uzun ışıklayan insanlara "yaaaa amcacım, 5 dakika kaybedersin en fazla :)" die sinirlenmeden olabildiğince sevgi kabarcıkları püskürterek cevap verirsin :)


sevgi kabarcıkları püskürtmece oyunu da böle bişiii; sinirlenmeden olabilecek en medeni olgun keyfi tavrı takınıp, sanki etrafınızdakilere örnek oluyormuşcasına doyum sağlama çabasıyla davranmak. "seni de anlıyorum arkadaşım, elbette, ama bi düşün, bölesi daha mantıklı diil mi? ucunda ölü  yok? di mİ? gel bütün insanlar elele tutuşum çember oluşturalım ve de sevgi kabarcıkları püskürtelim :)??"

bayaaa sevgi dolmuşum bugün :) gökyüzü mavi, hava süper, hershey ancak olması gerekliliğinde saçma ve de ben iyiyim :)
...

16 Eylül 2010 Perşembe

skntl.durum.sheysi / gündüzcülük
















rahatsız bir gün bugün.. dün gece pek ii uyuyamadm; 2 saat uyu uyan sona bi daha uyu, başın döner gibi olsun olmasın.. bişii... bide 2 gecedir yakın temalara sahip kabuslar görüyorum. bayaa bi şekil uyanıp, gözlerim dolu dolu oluyor.. sona uyumaya çalışıyorum. uyuyorum da, yani ben çok acaip uyku problemi çeken biri hiç olmadım.. annem hep anlatır: "mesele başını yastığa koydurmakta, bi şekil kandırıp kafasını yastığa değdirtebilirsem hemen uyurdu ekin" die anlatır hep. (ben uslu olan çocukum :)) neyse, sabah da banu "pek uyuyamamış gibi görünüosun" diiince, bayaaa evet dedim uyuyamadım :) bakalım bu gece nooolcak. skntıl durum sheysi işte.

>> yazasım var.. çok feci.. konu da bulursam süper olucak..




































>> o zaman bir alıntı yapalım: "Yalnızca baktığımız şeyleri görürüz. Bakmak bir seçme edimidir." (Berger, 1986) demişler efenim. görmek ve bakmak arasındaki fark neyseki türkçemizde yerini bulabilmiş...

>> yine gündüzcü oldum bu arada.. eskiden okullarda sabahçı, öğlenci ayrımı vardı.. belki hala vardır bilemiorum.. hep sabahçıların daha avantajlı olduklarını düşünürdüm... sonraları sabah kalkma eyleminin iç karartıcı, anti-moto'sunu keşfedince, yine olsa acaba öğlenci mi olmak isterdim die düşünüyorum.. mesela, hep söylüyorum; çalışma saatlerimiz 10.00 ile 15.00 arasında olmalı bence. hem daha efektif, hem bişey olur :) bi de o zaman gece geç vakite kalabilrsn.. gece 11 veya 12 olduğunda yaaa yarın sabah iş var, die gerilip, sorumluluk abidesi haline gelmek ayrı bi olay... herkez otururken, muhabbet falan ya da bişii, sorumluluk abidesi, örnek insan davranışı sergileme zorunluluğu boğar insanı... neyse, pek içlenmişim konuya demek :) neyse sonuç; gündüzcü oldum ben :)

>> skntl durum sheysi dolayısıyla daha fazla yazmiciiiim.. ekn.

100. izleyicimi açıklıyorum:

anethum nickname'ine sahip izleyicim, blogumun 100. izleyicisi olma şerefine layık bulunmuştur. aslında ben bulma kısmında etkisiz elemanım ama olsun, efenm şeref verdiniz ne iyi oldu da geldiniz, izlediniz, bişi :) kendisinin Bütün Turşular Aynıdır ismiyle yayınladığı bir blogu var..
"1-2 yıl çok saçma bir laf. Şimdi, bir yıl ile iki yıl arasında çok büyük fark var. Bu durumda birkaç yıl lafı daha mı saçma bilmiyorum ama ‘bir iki yıl öncesiydi’ diye başlayan bir cümleye hiç itimat etmem, ondan eminim. 1-2 dediğin şey en fazla gündür, olsa olsa gündür yani, ay da olmaz bak. 30 gün mü? 60 gün mü? İyi düşün! Çok farklı aralıklara götürüyor adamı.
İşte 365 gün mü yoksa 730 gü…. .Off saçma gibi işte, bilmiyorum. Çok canım sıkılıyor bir de bu aralar."
sizi tebrik ediyor, daha nice ziyaretlerinizi bekliorus efenm.. :)

15 Eylül 2010 Çarşamba

izleyici sayım :)

hagayret şu an 99 izleyici sayım :) 100. kişiyi bekliorum helecanla.. naaapsam ya, bişi yapsam yaaaa??? buldum!!! 100. kişinin sayfasını pek feci kötü bişi diiilse, buradan blog girişi manasında yazayim?? :=)

tohum otizm vakfı videosu!!!

dün akşam iz kanalında izledim.. anahtar kelimeler: harika başarılı, mükemmelden bir adım ötede, keyifli, öğretici, empatici, duyarlılık verici, falan bişiii.. mutlaka izlenmeli..:

http://vimeo.com/12023950






14 Eylül 2010 Salı

camera birds : a work of art!!

yaaaa olmuş ama yaaaa, buyrun vimeo linki:

http://vimeo.com/14669337

yazım.ma.ca.za.manı




yaaaa, bayaaa okuldayım yaaa.. başladı yine :( bu sene hiç enerjim yok gibi hissediorum. başlamasa da olurmuş; hatta "iidik yaaa, yatıoduk??" geldik pazartesi sabahı bayaaa işbaşı :(

neysem banuylan odamızı değiştirdik; yeni döneme yeni oda düzeni niyetiylen.. güzel de oldu. bugun foto makinasını getirdim; yeni oda enstantenelerini paylaşabiliriz.. bi de odaya bi ikili koltuk aldımmı, işte o zaman tam olucak.. şöööle öğleden sonra 1 saatlik bi uyku bana acaip ii gelcek ama tabi cıvıtmanın da bi alemi yok ekin!!! burası bi iş yeri (:P)



hiiiiiiiç evet/hayır meselesinde yazıcak bişi bulmuyorum.. bazı insanlar çok şaşırdı üzüldü falan.. hayır ülke çok iiiye gidiodu da bu referendum meselesinden sonramı birdenbire karanlığa giriyo olduk?? tamam çooook fazla şey değişecek anladık ama zaten b.ka sarmış, gri bulutlu aptalllıklarla dolu bir şekilde nefes almaya çalışıodu(M)k. moral bozukluğu var elbet; çok da umursamaz görünmek istemem ama böle olacağı, böle olduğu belliydi. insan biraz daha doluyo.. sonra korkuyorum, acaip saçma değerlere gereksiz hırçınlıkta tepki veririm die. ama neyse, ya bişekil yaşama yolunu bulucaz; ya da bişiiiiii

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>



böle bişi işte, yukarıdaki yazıyı yazalı 3 saat oluyor, yemege gittik geldik bişiler derken iiice soğudum yazdıklarımdan ama neyse :) bayaadır yazmamanın verdiği gazla devam ediorum..

>>> sadece ve sadece fotograf koydugum bir blogum var artık benim :) temas hizamda olanlar bilir, olur olmaz, saçma-sapan, hi. anlamsız (ne demekse) foto çekerim; sona kendi big-mac'imde milyon gb'lık dosyalarım olur, kendi kendime bakarım ya da bakmam... dedim ki, bi blogum (DAHA) olsun hiç yazısız, sadece foto koyayim :) blogumun adı:

enspirasyonalite adres de bu: http://enspirasyonalite.blogspot.com/

şu an bulunduğunuz sayfanın sağ tarafında link şeysi de var :) neyse, buraya dediğim gibi sadece abuk ve de subuk fotolar, gerekli gereksiz detaylar falan koyuyorum.. mutluyum :) tek sorunum, istediğim büyüklükte foto koyabiliyorum ama, blog sayfasında pixelli görünüyor, üstüne bastğınızda büyük güzel fotoyu görebiliorsunuz.. eeeeee tasarımcı bir kimlik de söz konusu, dolayısıyla arasıra photoshop adjustment oynamaları yapılmaktadır, dikkatinize.

>>> yakın zamanda ikametgeah ile ilgili gelişmelerim olucak gibi; haberdar edileceksiniz... niyeyse??? :P
>>> hmmmm başka.. dün buzellerle seğmenlerdeydik, biraz oturduk biraz yürüdük falan pek keyifliydi :) serincene ama keyifliydi... yaaaa hatta içim şoooluyo düşündükçe bişiiii... dün güzel birgündü.. sona da sekansa gittik. film bulmaca falan bayaaa muhabbet.. neysem öle işte..
>>> sanırım bu kadar.. öbür siteye foto koymaca şimdi !!

7 Eylül 2010 Salı

HANDY.FILM.TOOLS >>>> BASE.X

WWW.HANDYFILMTOOLS.COM



arş.gör.lerimiz taze geldi!!!

ivit. gsf grafik bölümne 2 yeni arş.gör. arkadaşımız geldi. simanen tanıyorduk ama şimdi yavaş yavş daha da tanıorus.. banu bu işe çok sevndi çünkü kanka seza, 3 yan odada da olsa artık beraberler :) ama hayır banuyu bırakmadım!! o benm oda arkadaşım!!



neysem, aşağıda yeni arkadaşlarımızın fotoları var: seza ve fatih.. ben pek mutluyum, çünkü üzgünüm ama yeni olduklarından bazı işler üstlerine kalıcak!! nı-haaa-haaaa haaaa :D cadı gülüşü :)






>> seza'nın web sitesi de işte burda: www.sezasoylucicek.com



>> bu yukardaki de sayın arş.gör. fatih..

>>bi de rezalet odamızdan bir kare.. bayaaa dağınık, heryer heryerde; kalabalık falan bişii.. fotokopileeer, kablolarrr, atılmamış bi ton davetiyeeee, okunmayı ya da en azından bakılmayı bekleyen kitap vs.lerrr, benm çantamdan rastgele çıkarılmış kişisel obje mezarlığı ve de böööle devam ediyor :) bakalm bugun toplarmıyız acaba banu?? ya da bütün tembelliğimizle (yüzde çokluğu ben de :)) bayramsonrasına mı bıraksak?? :)

>> bir de bugün yapılacaklar arasında; kızlar tuvaletinin duvarlarına eklemeler yapma olayı var.. önce eskisi gibi beyaz büyük kaaatlar asıcaaaam; bir de belki tuvalete girdiklerin , hani belki okurlar da akıllarıda ufacık bi cümle kalır amacıyla design based bişiler asmayı planlıorum.. bakalım..

5 Eylül 2010 Pazar

e-ve-t ///// bayaaa bi yıl olmuş yaaaa :)

buzellerle bugün birinci yılımız!!! :) nası oldu?noooldu?walla? derken bi yı olmuş bööle.. odamın şeklini de değiştirdim, keyifle yeni düzenimde kahve ve sigara eşliğinde yazıcam birasdan..alıp geliorum..



& taylan'la geçen sene 5 eylül'de if gecesinin ardndan, ertesi gün eymire gitmiştik.. yok öle ikimiz diil, kalabalıkımsı bi durumlar.. ilk günümüzdü ve elimi hiç bırakmamıştı (ya da ben ööle hatırıorum :)) ben de içimden "bayaaa elimi tutuyo yaaaa :)" die geçirmiştim.. sona güneş batmacasında, gölün üstündeki gökyüzü morumsu vede peeeeespembe olmuştu.. taylan da demiştikine "a-aa bayaaa anime gökyüzü!!" o öyle deyince, gökyüzüne baktım, hala aklımda.. arasıra masaüstü resmimi değiştirmeye çalııorum; morumsu peeespembe gökyüzüsü olan anime ilustrasyonları arayıp duruyorum :) başka başka detaylar da vardı; meselammm; cem'in motoru bozulmuştu da aycayla cemi ümitköy livadan almaya gitöiştik, sonrasında cem pötürdeyen motoruyla önde yavaştan giderken biz taylan ben ayça arkadan benm yeşil palyom'la takip ettik trt-orana kadar falan.. ben yolu yavaş yavaş giderek otomatiğe bağlamışım bayaaa maliktim :) ondan öncede yine ayçaları beklioruz, eymirin arka girişinden gidince piknikçi/gözlemecici yeşil çimenleri olan bi yerde çay içmiştik.. bana sürekli sorular soruyodu taylan.. içimden "bayaa beni öğrenmek istiyo yaaa!" die geçirip helecan yapmıştım. bu ve bunu gibi ilk günler detayları benm kafamda acaip yerdeler.. bi de düşünüorum onun beyin kıvrımlarında nasıl bu detaylar die.. ama yok sölemesin, benmki bende, onunki onda kalsın.. :)



^^ bu yukardaki de, yine eymirden bi foto ama başka gün eymirinden.. ilk fotomuz sanırsam :P berk çekmişti manuel zenitiylen.. bişii..

& düşünüorumda, bi yıl geçmiş die; bisürü kare gelior gözlerime.. hepsini yazayim istiyorum.. bi sürü bana yeni, ona yeni aktiviteler; bi sürü yeni bişilerr; baktık, gördük; bakıoruz ve görmeye devam ediyoruz; iyi yaaaa, çalışır! :) olur bu iş beybi diyesim var :) bakalm neler yaşıcaz beraber; yaaa feci geyik, klişe gelior bazı cümleler ama başka nasıl yazılır ki?? helecanlıyım...

taylan'a,
evet. heyecanlıyım :) ne güzel oldu bööle, hep böle olsun istiyorum.. burdan bize ait kelimelerle çok konuşamıorum ama anladın sen..

iiki varsın.

ekn.

listenng to; closer by beady belle