13 Şubat 2009 Cuma

ussal tümevarış tümceleri

iyice gunluk moduna soktum burayı da.. neysem olacak o kadar.. bir süredir hava soğuk, ev soğuk derken biraz moral bozuklugu da yasıorum elbet.. burdan ajitasyon (ya da kelime herneyse..)yapmayacağım, ama uzaklık, yalnız olmak bazen zor olabiliyor. özellikle fiziksel konfor konusunda problem yaşadığım zaman, özlem duygusu az az bastırıyor. annem olsa, bi çorba yapardı konulu özlemler gibi... bi de, şimdi mösyö armandla arkadaş ortamı falan, insan kendi sevdiklerini; ahaaa haaaaaaahaaa 'ları özlemiyor değil. mesela bi tuba olsa da herseye itiraz edip hiçbişeyi beğenmese, özlemim olsa da işine olan aşkından bahsetse, ayçam olsa da acaip yüz mimikleriyle kocaman kocaman güldürse bizi gibi uzayan bir özlem listesi...

Brussels_by_SageMcPipeyBrussels by SageMcPipey on deviantart

>dönüş tarihim yaklaştıkça, bi gerginlik basıyor beni: haydi bakalım gezmeyelim görmeyelim, evde oturup okuyalım, yazalım, edelim triplerine giriyorum. bir yandan bu fırsat bi daha ne zaman elime geçer düşünceleriyle en uyduruk müzelere kadar gezinesim var, bir yandan aklımdan sessiz sessiz geçen "hayır, buraya niçin geldin otur evde çalış!" cümleleri. yabancı bir ülkedesin, farklı bir kültürün yaşamına ortak olabilirsin, evde oturup dışarı çıkmamak da koyuyor insana biraz bea!!!

Brussels____by_tobiasz85 Brussels by tobiasz85 on deviantart

 .>bu resimde görülen sokak, centrumda grand palace'ın arkasında kalan, milyon kez midye ve bilimum kabuklu deniz hayvanlarını yiyebileceğiniz turistik restoran sokagı. sokağın içinden geçerken, "matmazeeeel" ile başlayan davet cümleleri ve ardından salak bakışlarınızı yakalayarak başka dillerde devam eden müşteri nası tavlanır cümleleri bize çok tanıdık :D geçerken aman diyim aralardaki dar boşluklardan içeri dalmaya çabalayın; enteresan avlulara, ya da bir kukla oynatan tiyatro-barlara rast gelip bütün turistik deneyiminizi değiştirebilirsiniz. gerçi yanınızda, bilen biri olursa daha anlamlı oluyor... mesela danish tavern die bir olabildiğince turistik cafe var, kenarından baktıgınızda tahta duvarların üzerinde delikler var, bilmem ne zaman burda bi polis-hırsız tarzı çatışma olmuş, kurşunlar duvara girmiş, polis kurşunları almak istediğinde bina sahibi "buraya dokunamazsınız, tarihi bir bina bu, valla ahanda dava ederim" demiş, hala kurşunlar içerde.. ya tamam o kadarda etkileyici bir hikaye değil ama aklıma gelenlerden biri işte...

Brussels_by_MattiasA Brussels by MattiasA on deviantart (great gallery)

>back to the future ismi altında yazacağım, dönünce yapacaklarım listesine başlıorum efenim:
back to the future 1 > ankaranın olur olmaz heryerini gezeceğim.. gerçi bilirim saman pazarı falan filan ama bilmek lazım, gezmek görmek alakadar olmak lazım.

..

3 yorum:

lepanto dedi ki...

Aaaaaaaaaaa ne zaman birşeyi beğenmediğimi gördün benim aşk olsunnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn:P

Unknown dedi ki...

bi caneri beğendin o oldu işte!:P hmmm bi de gelince sabahlara kadar dart oynucas!! :D

Hich dedi ki...

bence boşver tezi, gelince kırar kafanı yazarsın TRde. bence gez toz.. çok şanssız, kötü bi havada gitmişsin ama olsun yaw... gez dolaş bence.. komşu ülkelere çok yakınsın... en azından bi amsterdam yap hala yapmadıysan... kölne de yakınsın...sonradan dönünce insanın bissürü keşkesi oluyo, atalete kapılmadan hayatını yaşa derimö ben, benim yorumum budur...