6 Aralık 2008 Cumartesi

kırmızı (ya da pembe) replikler...

trenisation 
yok yok bana televizyon segretmek yaramio.. butun o kurmaca hayatlar, replikler.. inaniyorum sona.. valla! bole ayyyyyyyyyyyyyyyyyy moduna giriorum, gozler dolu dolu "ahaaaahahahaaaa" die basliorum, sona tak reklam! sok icinde kaliveriyorum..

inanma kismi bazen sacma olabiliyor kabul ediyorum, ama hele bir de ask sahneleri falansa, mutlaka kendime bir sekilde uyarlayip, salak gibi ya aglamaya basliyorum, ya da sinirden kudurup bagirip cagiriyorum (ki bilenler bilir, iyi bagrinirim:)) neyse, konu bu diil konu, o aptal kutuda gosterilen duygularin, repliklern ne kadar kurmaca oldugunu unutup, inanmam.... skc bi durum.. (istediginiz sesli harfi koyabilirsiniz aralara).. benm isim de zor canm, öle cok feci duygusallik barindiran filmlerden uzak durmak kolay degil. bu arada her turlusune kaptiririm bilginiz olsun; en adisinden 15. sınıf filmler ve iskence haline gelen turk dizileri de buna dahildir. mesele, kutunun onune gecmemekte:) bunu basarabilirsem problem yok... hmmmmm mesela, baska bir ornek ben sevgililer gunlerinde de disari cikmayi, icki icmeyi de pek sevmem, aslnda sevmem değil sadece önlem olarak tercih etmem. cunku heryerde kirmizi (veya pembe, trend olayi) kalpleri gorunce falan kaptiriyorum naaapim??? son senelerde aldigim en iyi onlem, annemle birlikte içeriginde herhangi krmz (veya pembe) bir duygu barindirmayan seyler izlemek. mesela banka soygunu falan, ya da en adisinden yarisma programlari.. birebir!! :D

ole iste... anladiginiz uzere bir trt duygusalini bitirip aynen yukari cikip, can kurtaran bilg. sarildim... herkeze en kurmacasndan kırmızı duygular efendim :)

 

Hiç yorum yok: