15 Nisan 2014 Salı

ankara çayyolu metrosu -M2- izlenimleri vol.2

M2 Metrosunda çalışmayan, amk dedirten şeyler:

1- yürümeyen merdivenleeeeer!!!
bir gün biri çalışmıyo, diğer gün başka biri.. ay sinirim bozuldu gurur meselesi yaptım yapıcam!



ne var iki dakka yürü diceksin; öle bişi değil bu.. iniş tamam, ama çıkışlar üst üste bi sürü merdiven, sıkıntı yaani.. bi de mesela bilkent çıkışı çok sorun değil ama, necatibey karayolları çıkışı sorun ablam :)

2- tren kapıları!
birkaç seferdir bindiğimden, metronun nerede duracağını artık biliyorum ve ona göre yerimde bekliyorum: tam kapının önüne denk geliorum, hoooooop! içerdeyim :)

ama bugün şöle oldu: tam aynı egzaktoman noktada duruyorum, tren geldi, kapı geldi, o saçma "kapı açılacak şimdi, aman dikkat" sireni geldi... ve, kapı açılmadı :S:S:S:S:S nası yani oldum? bir yan kapı açıldı :)

ya sorun değil tabi, noolcak be bir adım yana kayıcam? da, niye ki?
bi de, sanki metroyu kaçıracakmışım ya da tren kapısı arasında kalacakmışım mış gibi bir panikçik yaşayıveriyosunuz... inerken de aynısı yaşandı tabi, büyük bir semelikle :)

3- vagon içerisindeki bilgilendirme ekranlarııııı!
hani, bir yandan "GE-LE-CEK-İSS-TASS-YON. BİL-KENNTT" diye bi ablamız sürekli bilgi veriyor da, bir yandan da ince led-ekranlarda kırmızıyla aynı bilgi yazıyor..

hayır!!! yazmıyor!!
"GE-LE-CEK-İSS-TASS-YON. BİL-KENNTT" derken
orada GELECEK İSTASYON. MTA yazıyor birader!!!

bu da abartılacak bi sorun değil elbette, taam... :/

ama bu önemli:

4- KIZILAY'DAN M2 metro girişine ulaşmak ızdırap!!!
neden? çünkü herhangi yönlendirme yok! daha yapmadılar herhalde diye düşünmek istiyorum :/
öle gözümle bir iki tabela, grafik bişiler, bilemedin fotokopi kağıdına yazılmış kocaman bi M2 ve bir OK ararken hiç bişey bulamadım; bi dükkandaki kızcağıza hemen soruveriim dedim:

Ekin: -  Ablam, Pardon, bu Çayyolu Metro'suna nası gidicem? dedim.
Abla: - "bir kat aşağıda" dedi
Ekin: - ?!?!?!!&%+?!?

Eeeeevet, metro dediğin aşağıda olur zaten????

olsun, söyledim oldu'lara bir ek daha :)
devamı gelecektir efenim :)

9 Nisan 2014 Çarşamba

"reçel kavanozunda çilek olsam"




polonyalı sanatçılar Sainer ve Bezt'in, Etam Cru nick'iyle yaptıkları çalışmalardan biri..
diğer çalışmalar için web sitesi:

http://www.etamcru.com/

7 Nisan 2014 Pazartesi

arada-sıradanlık

http://distilleryimage10.ak.instagram.com/1dffb1b6ba7111e396e312b3099bf222_8.jpg

> nisan ayı da geldi tekrar.. en sevdiğim aydır.. dogumgünüm vesilesiyle mi? muhtemelen :)

> bu aralar herkez bi düşük.. olan-biten, umut kırıcı.. konuşmalar d konuşmalar.. bitmeyen, bi travmanın etrafında söylenen benzer cümleler.. sıkıldım mı? sıkıldım.. devam mı? devam :) toplumsal travma diolar, diyorum, diyecekler.

> okumam gereken sınavlar var.. post-it'lere çızıktıracağıma, okusam iyi olacak :)